Beden Çalışmaları Platformu olarak düzenlediğimiz eğitimler kapsamında, Sıtkı Yapıcı İle Miyofasyal Meridyenler Kursu açıyoruz.
Sıtkı Yapıcı, 7 yıldır masaj terapisti olarak çalışıyor. Son üç yıldır özellikle “Fasya” konusunda, yoğun bir şekilde araştırıyor ve çalışmalar yapıyor.
Dersanemizde düzenlenecek bu eğitim, miyofasyal meridyenler konusunda hem teorik hem pratik çalışmaları kapsamaktadır.
3 Mart 2020 Salı günü saat 19.00′ da eğitim tanıtım toplantısı yapılacaktır, katılım ücretsizdir.
Ücret: 1200 TL (Beçap üyeleri için: 960 TL)
Kayıt yaptırmak için Sıtkı Yapıcı’nın hesabına önödeme olarak 300 tl. yatırılması gerekmektedir.
Banka hesap bilgileri: Mehmet Sıtkı Yapıcı adına, Garanti Bankası
Iban no: TR17 0006 2000 2340 0006 6639 21
İçerik:
– İnsan vücudunda hareketi ve stabilteyi sağlayan 8 miyofasyal meridyen.
– Meridyenlerin yol haritası ve nasıl çalıştıkları.
– Miyofasyal meridyenler üzerine elle yapılan uygulamalar.
– Vücudun yapısal analizi ve vücuttaki meridyen ağlarını doğru okumak, sorunun kaynağını bulmak.
Yaklaşım:
Fasya Araştırmaları: Anatomide ve Beden Çalışmalarında Miyofasyal Meridyenler, Fasya Açma ve Rahatlatma Teknikleri
Anatominin eski, mekanik bakış açısı, kasları birbirinden bağımsız olarak çalışan yapılar olarak ele alır. Geçmiş bakış açısı, iki boyutlu bir algıyla, kasların kemikten kemiğe tutunduğunu ve fonksiyonlarının iki ucu birbirine bağlamaya yaradıklarıydı.
Anatomide Miyofasyal Meridyen fikri, kas hareketinin standart analizine ek olarak, kas-iskelet sistemi içerisinde bulunan zincir yapıları öne alır. Bu güncel ve alternatif anlayış, üç boyutlu bir yaklaşımla kas iskelet sisteminde var olan bir sistemi, vücutta hareket eden ritmik ve uyumlu yapılar olarak görür ve buradan hareketle vücut haritalarını açıklamaya çalışır. Miyofasyal Meridyenler, shiatsu meridyenleri ya da akupunktur meridyenleri değil, modern anatomi bilimine dayanan ‘vücut meridyenleri’ dir. Esas olarak vücudun hareketini ve stabilitesini inceler.
Vücutta bağlantılı yapıları, meridyenleri, bir haritaya bakar gibi algılamak ve görmek, vücudun bir bölgesindeki ağrılı problemin, bu bölgeden uzak, “sorunsuz” bir bölge ile bağlantılı olabileceğine dair bir anlayışı geliştirmeyi sağlar. Böylece manuel terapilerde, hareket terapilerinde ve psikosomatik terapilerde etkin, yeni uygulamalar ortaya çıkabilmektedir.
“Her şey her şeyle bağlantılıdır”…
Vücut bir bütündür ve vücudun sağlıklı kalabilmesi için her yapının diğer yapılarla, her organın diğer organlarla uyum içerisinde çalışması esastır. Bu anlamda fonksiyonları ne olursa olsun tüm kaslar miyofasyal ağ içinde işlevsel olarak entegre olmuşlardır. Miyofasyal meridyen teorisi geleneksel kas temelli teorilerin ve analizlerin üzerine ek olarak, kas, tendon, kemik ve bağ dokuyu bir bütün sistem bağlamında değerlendirir. Bu sistem, kaslar hakkında var olan bilgiyi reddetmez, ya da yerini almaz, sadece ek olarak kasın miyofasyal hatlar içindeki yerini ve rolünü de ortaya koyar.
Günümüzde geleneksel manuel terapi alanlarına ek olarak geliştirilen, çeşitli yeni masaj terapi teknikleri ve enerji teknikleri, somatik temelli psikoterapötik yöntemler bulunuyor ve birçok yeni marka uygulamalar doğuyor. Fakat, beden çalışmaları alanında esas olarak, her teknik etkin olabilir. Bir tekniği başka bir tekniğe üstün kılmadan, herhangi bir tekniğin işleyişi için yargıda bulunmadan, uygulamanın etkin oluşu, uygulayıcının, dinleme, görme ve, algılama kabiliyeti ile bağlantılıdır. Terapi için yeni tekniklerden ziyade, etkin yaklaşımlar ve doğru bakış açısı bulmak, ve her tekniği duyarlı ve etik biçimde uygulayabilmek aslında esas olandır.
Fasya araştırmaları, anatomik olarak, insan vücudunu, kendi içindeki ilişkiler ağına dayanarak, üç boyutlu hareket eden canlı bir organizma olarak değerlendirir. Son dönem fasya araştırmaları da; İnsanın insanla ilişkisini de bir ağ olarak algılamak gerektiği ve fasyanın bu ilişkiler içindeki rolünü de araştırmaktadır.
M. Sitki Yapici
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.